Ansiklopedik Bilgileri Alfabetik Olarak Görüntüleyebilirsiniz.

Bizans İmparatorluğu Hakkında Bilgi

Bizans İmparatorluğu

Bizans İmparatorluğu

Roma İmparatorluğu'nun İ.S. 395'te ikiye ayrılması sonucu ortaya çıkan imparatorluk, Doğu Roma İmparatorluğu. Akdeniz'in doğu havzası üzerinde kurulu olan Bizans İmparatorluğu, en parlak döneminde, Anadolu, Balkan Yarımadası, Ege Adaları, Kuzey Afrika, Güney İspanya ve İtalya'ya yayıldı. İmparatorluk, İ.S. 330 yılında I. Konstantin'in Roma İmparatorluğu'nun başkentini Roma'dan Konstantinopolis'e (İstanbul) taşımasından Konstantinopolis'in 1453 yılında Osmanlılar tarafından alınmasına dek sürdü. Hristiyanlık, resmî din hâline geldi ve imparatorluk kilisesi, Konstantin'i dinî lider olarak tanıdı. Konstantin tarafından 325'te İznik'te toplanan ilk dinî konsey, tüm imparatorlukta Ortodoksluğun egemen kılınması yolunda karar aldı. I. Theodosios (Büyük Theodosios) döneminde Konstantinopolis'te toplanan ikinci dinî konseyde (381) ise, başkent "Nova Roma" (Yeni Roma) olarak adlandırıldı. Böylelikle, Konstantinopolis, eski Lâtin başkentiyle dinî eşitliğe sahip oldu ve Ortodoksluğun ruhanî liderliğini simgelemeye başladı. Bizans Devleti, imparatorun ve patriğin yönetiminde, dinî bir yapı üzerine kurulmuştu. Son derece merkezîleşmiş bir hükümet ve imparator, güçlü bir orduyla destekleniyordu. Buna rağmen, 610 ve 1453 yılları arasında gerçekleşen bir dizi ayaklanma sonucunda Bizans, dokuz değişik hanedan tarafından yönetildi. Bizans İmparatorluğu'nun 11 yüzyıllık tarihi, genellikle iki dönemde incelenir: Eski Bizans (400-1204), Yeni Bizans (1204-1453). Theodosios'un ölümü üzerine (395) Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesi, ilk başta teknik ve idarî bir anlam taşıyordu. Fakat 5. yüzyılın sonlarına doğru Ğki bu dönemde batıdaki topraklar Gotlar ve Vandallar tarafından ele geçirilmiştiĞ söz konusu bölünme gerçek bir anlam kazandı ve doğudaki bölüm, "Roma İmparatorluğu" olarak da adlandırıldı. Bu dönem boyunca, Bizans İmparatorluğu, tüm Hristiyan dünyası üzerinde son derece etkili bir rol oynadı. Konstantinopolis yalnızca ruhanî bir merkez olmakla kalmadı, aynı zamanda Avrupa uygarlığının odak noktası hâline geldi. Bizans tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri, I. Justinianos'un dönemidir (527-565). Justinianos, Cermen istilâcılara karşı yürüttüğü başarılı mücadeleler sonucunda, İtalya ve Kuzey Afrika'da daha önceden kaybedilmiş olan kimi bölgeleri yeniden ele geçirdi. Batı Akdeniz'i denetim altına aldı. Aynı dönemde, Persler ile yapılan ateşkes imparatorluğa malî yük olan bir dizi savaşa son verdiği gibi, doğudaki yörelere el sürülmemesini de sağladı. Justinianos'un askerî başarısı, çok yetenekli bir komutan olan Belisarios gibi birçok generale bağlıydı. Doğu ve Batı'nın kavşak noktasında yer alan Bizans İmparatorluğu, sürekli olarak Barbar kavimlerin ve diğer güçlerin tehdidiyle karşı karşıyaydı. Avarlar, Bulgarlar, İslâvlar ve Persler, birbiri ardına, Bizans İmparatorluğu'nu fethetmeye çalıştılar. Arapların saldırılarıysa, imparatorluğu kısmen zayıflattı. Bu saldırılar sonucunda, Bizans İmparatorluğu; Suriye, Filistin, Mısır ve Kuzey Afrika'yı kaybetti. Yeni ve güçlü İslâm uygarlığı için de Batı Avrupa yolu açılmış oldu. 867'de I. Basilios tarafından kurulan Makedonya soyu döneminde, Bizans İmparatorluğu gelişiminin doruğuna ulaştı. Dinî etkinlik ve topraklar üzerindeki egemenlik atbaşı gitti. Güzel sanatlarda ve eğitim alanındaki gelişmeler, Doğu Ortodoksluğu'nun Roma Kilisesi'nden bağımsızlaşmasıyla da hız kazandı. 11. yüzyıla gelindiğinde, Bulgarlar ve Kiev Rusları ile olan silâhlı çatışmalar, Bulgaristan'ın tümüyle Bizans tarafından alınması ve Rusya'nın Ortodokslaştırılmasıyla sonuçlandı. Günümüzde de Ortodoks Kilisesi'nin başı olan patriğin etkinliği de, imparatorluk için başlı başına bir güç kaynağı oldu. II. Basilios döneminde, Bizans İmparatorluğu, gücünün ve etkinliğinin altın çağını yaşadı. Bizans kültürünün bu etkileyici gelişimine karşın, yoğun iç çekişmelerin yaşandığı 11. yüzyılda, gerilemenin ilk belirtileri görülmeye başlandı. IV. Romanos tahta çıktığı sırada (1067) Selçuklu orduları, Anadolu'yu tehdit ediyorlardı. Selçuklulara karşı doğuda toplanan Bizans ordusu, 26 Ağustos 1071'de Malazgirt'te Alparslan'a yenildi. Ayrıca, Doğu ve Batı Haçlıları arasındaki çekişmeler, imparatorluk için bir felâketle sonuçlandı. Hizip çatışmaları, papanın iki kiliseyi yeniden birleştirme çabaları ve Venedik'in büyük bir ticarî güç olarak gelişmesi, bu çekişmeleri yoğunlaştırdı. "Vadedilmiş Topraklar"daki Müslümanları hedef alan, Venediklilerin önderliğindeki IV. Haçlı Seferi, Bizans'a karşı bir saldırıya dönüştü. Lâtinler 1204'te Konstantinopolis'i ele geçirdiler ve tarihte yeni bir dönem açtılar. Bu dönemde, merkezi Konstantinopolis olan bir Lâtin İmparatorluğu kuruldu. Bizans İmparatorluğu'nun geri kalan topraklarında da birtakım Rum devletleri oluştu. Bunlardan İznik Rum İmparatorluğu, Bizans geleneklerini korudu ve hızla yayıldı. Bu yayılma, Mikhail Paleologos'un (VIII. Mikhail) 1261 yılında Konstantinopolis'i yeniden ele geçirmesine ve Bizans İmparatorluğu'nu canlandırmasına kadar sürdü. Saldırgan politikasından vazgeçen Batı'nın yerini, 13. yüzyılda güçlenmeye başlayan Osmanlı Türkleri aldı. İçteki huzursuzluklar nedeniyle zaten zayıflamış olan Bizans'ın son yılları, Sırplara ve Türklere karşı verilen yoğun savaşlarla geçti. Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan başlayarak (1299), Osmanlı Türkleri, topraklarını Bizans aleyhine genişletiyorlardı. Osman Gazi ve oğlu Orhan Gazi, 14. yüzyılın başlarında birçok Bizans kentini ele geçirmiş ve Bursa, Osmanlı Devleti'nin başkenti olmuştu. 1336'da ise, Anadolu, tümüyle Türklerin eline geçti. İmparatorluk orduları, Balkanlar'ın egemenliği için Sırplar ile zorlu mücadelelerini sürdürdüler. İmparator IV. İoannis'in Sırplara karşı Osmanlılardan yardım istemesi, Türklere Balkanlar'ın yolunu açtı ve Bizans'ın kaderini belirledi. IV. İoannis'in Roma ile ittifak yapma çabaları ise, Yunan ve Rus Ortodoks ruhanî sınıflarının muhalefeti karşısında, sonuçsuz kaldı. II. Manuel döneminde Konstantinopolis, Osmanlılar tarafından ilk kez kuşatıldı (1391). Kuşatma yedi ay sürdü. Bu arada Bizans'a yardım amacıyla batıdan gelen Haçlı ordusu, 1396'da Niğbolu'da Yıldırım Bayezit tarafından yenildi. IX. Konstantin'in ve İtalyan müttefiklerinin tüm savunmalarına karşın başkent Konstantinopolis, 1453'te II. Mehmet tarafından ele geçirildi. Ortodoks Kilisesi, Müslüman egemenliği altında da varlığını sürdürdü ve kilisenin Rusya'daki konumu güçlendi. Moskova, kendini "Üçüncü Roma" ilân etti. Bizans İmparatorluğu'nun yıkılışı, Avrupa ve Hristiyanlık tarihinde önemli bir sayfayı kapadı.

Dost Site