Edebiyat terimi olarak Ottova Rima: Sekiz mısralı bir nazım şekli. Önce İtalyan edebiyatında kullanılmış, sonra Fransız edebiyatında, buradan da Türk edebiyatına geçmiştir. Batı edebiyatında kafiye şeması, abababcc'dir. Bu şema bizde değişikliğe uğrayarak ababcccb şeklini almıştır. Aabbccdc şekli de görülür. Bu nazım şekli lirik tür için elverişlidir. Ottova Rima'yı edebiyatımızda daha çok Abdülhak Hamid kullanmıştır. Örnek:
(MAKBER'den)
Bu makberdir o bâba makdem,
Bilmem ne duyar girince, adem?
Sûzişlerimin budur esâsı
Hep şüphelerin bu en fenâsı
Benlik acebâ kalır mı ol dem?
Sönmüş erimekte o nûr-i dîdem.
Ben gözler idim bu hâli ey yâr
Senden daha çok zaman akdem...
Abdülhak Hâmid
(MAKBER'den)
Bu makberdir o bâba makdem,
Bilmem ne duyar girince, adem?
Sûzişlerimin budur esâsı
Hep şüphelerin bu en fenâsı
Benlik acebâ kalır mı ol dem?
Sönmüş erimekte o nûr-i dîdem.
Ben gözler idim bu hâli ey yâr
Senden daha çok zaman akdem...
Abdülhak Hâmid
Benzer Edebiyat Terimleri:
- Ta'rifat Mevki sahipleri ve bazı görevlileri tasvir eden şiirler. Divan edebiya
- Yansıtma Kuramı Sanatsal yapıt ve yaratıları yansıtma kavramıyla açıklaya çalışan,
- Deyiş Türk halk edebiyatında hece vezniyle söylenen şiirler. Türkü, destan,
- Meydan Saz şairlerinin saz çalarak, karşılıklı şiir söyledikleri yer.
- La-Edri Kimin tarafından söylendiği ya da yazıldığı bilinmeyen şiirlerin altın
- Sarma Kafiye Dört mısralık bendlerle kurulan nazım şekli. Her dörtlükte birinci ile
- Hezl Alay, eğlence, şaka anlamına gelen bu sözcük, tür adı olarak bir konuy
- Hatıra (Anı) Bir kimsenin kendi başından geçen olayları veya tanık olduğu olay ve o
- Rücû Divan edebiyatı sanatlarından. Bir düşünceyi daha güçlü hale getirmek
- Sözlü Gelenek Destan Döneminde ve daha sonra halk edebiyatında oluşturulan sözlü ürü