-
Mutazammın:
Içine alan, üstüne alan; kefil olan; ödemeyi üstlenen
-
Mutazarrır:
zarar gören kimse
-
Mutazarrır:
Zarar gören kimse
-
Muteber:
geçerli; itibarlı; hatırı sayılır; güvenilir; sa
-
Muteberiyet:
geçerlik; geçerlilik
-
Muteriz:
itiraz eden, karşı gelen, itirazcı
-
Mutlak hak:
Herkese karşı ileri sürülebilen haklardır.
-
Mutlak Muvazaa:
Tarafların gerçekte herhangi bir muamele yapmayı düşünmedikleri halde, sade
-
Muttali:
öğrenme; haberdar olma; bilgilenme
-
Muvâcehe:
yüzleştirme; yüz yüze gelme
-
Muvafık:
uygun; yerinde
-
Muvafakat:
uygun görme; onama; razı olma; rızası olma
-
Muvafık:
Uygun; yerinde
-
Muvakkat:
geçici; süreksiz
-
Muvâzaa:
danışıklı işlem
Sponsorlu Bağlantılar
-
Muvâzene:
denge
-
Muzâf:
izafe edilmiş; bağlı; bağlanmış; katılm&
-
Mübâdele:
bir şeyin başka bir şeyle değiştirilmesi; değiştirme; değiş-tokuş; değişim
-
Mübaşir:
Mahkemede duruşmaya girecekleri ve tanıkları çağıran, yargıcın emirlerini b
-
Mübayaa:
satın alma
-
Mübâyenet:
birbirine zıt olan şeyler, kaideler, iddialar, hükümler arası
-
Mübâyin:
zıt; aykırı; ters
-
Mübeyyin:
gösterir
-
Mübrez:
Gösterilmiş, meydana konulmuş, ibraz olunmuş.
-
Mücâvir:
komşu olan; yanında bulunan
-
Mücbir:
zorlayıcı; zorlayan
-
Mücbir Sebep:
1- Herhangi bir kimse tarafından alınacak önlemlere karşı, önüne geçilmesi
-
Mücerred:
soyut; genel
-
Mücmel:
kısa ve öz olarak anlatılmış; açıklanmadıkça
-
Müctemian:
topluca; toplu olarak
Sponsorlu Bağlantılar
DİĞER SAYFALAR :
Hukuk Terimleri Sözlüğünde 2517 Terim Kayıtlı